"Din; Allah katında olan islamdır" ayetiyle şekillenen düşünce dünyamız, ilkel kabilelerin bile birbirlerine karşı geliştirilebildikleri siyasetin ve politik aklın dar alanına mahkum edilmiş durumda. Siyaset bilminin teorik aklının ve pratiğinin yetersizliğini ifade etmek; siyaset ve siyaset felsefesinin tarihi arka planını tartışmak demektir. Ama o zaman konu siyaset felsefesine dönüşmüş olurdu. Yapılmak istenen; modern dönemde dinin kaynaklarını referans alarak bilgi üretmek isteyen aydınının, göremediği ve görmek istemediği tepeden dayatma ile gerçeklemesini temenni ettiği devlet merkezli din yorumunu tartışmaktır. Ben bununla 80'li yılların yetersiz entelektüellerinin, İslam devleti beklentilerini kast etmiyorum. İktidar eliyle gerçekleştirilmesi hayal edileni, dini gerçek anlamına ve akışına çevirme teşebbüslerinden; geleneksel İslamın düşünsel yetersizliği bahanesiyle, yenilikci din bezirganlığından bahsediyorum. Bu yenilikci hareket sadece batıcı reformist bir har
hayati esen tarafından yayınlanan yazılar