Hikayecilerin, Romancıların, mekanda yükseliş ve iniş (tırmanma ve inme) ifade eden cümleleri çok sık kullanmaları; onların hangi sosyal sınıfa ait olduklarını veya nasıl bir psikolojiye sahip oldukları hakkında bilgiler verir. Örneğin; orta halli bir memur çocuğu olan yazarımızın yolculuklarda kullandığı şehirlerarası otobüse -binme inmesi ile- sıklıkla uçağa -binen inen-, ekonomisi iyi bir aliden gelen yazarımızın olay örgülerinde kullanmaları gibi. Yahut, romanlarında müstakil bahçeli bir evin merdivenlerinden iniş çıkışı resmeden yazarımızla apartman dairesinin merdivenlerini resmeden yazarımız arasında ekonomik gelir farkı görmemizi sağlar. Ben en çok cinsellikle ilgili beceriksiz ifadelere gülerim. Romancılığımızın bittiği, olmadığı yer orasıdır. Ya olabildiğince abartıyla pornografi bir anlatıma yahut mahcup rahip edasıyla hep örtme isteği. Oysa Mevlana; mesnevide, rubailerde ortalığı yıkar edebi olarak. Oradan ilham alan bir romancımız dahi yoktur biliyor musunuz. Yeni yetmelerde sadece Recep ivedik seviyesinde çukurdalar...
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim; İngiliz fantastik romancılığının incilden beslendiği o harika sahneleri, yüzyıllardır Kur'an okuyan bir yazarımızda bulamayız.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim; İngiliz fantastik romancılığının incilden beslendiği o harika sahneleri, yüzyıllardır Kur'an okuyan bir yazarımızda bulamayız.
Yorumlar
Yorum Gönder