Ana içeriğe atla

Kaldırımlar hep rüzgarlı...

Arkadan esen soğuk rüzgar boynuma vuruyor. Sinüzitsen en iyi yaşanılır hallerinden biridir. Şakaklarınıza doğru yükselen bir ağrıyı hissetmeye başlarsın; giderek artan...
Kaldırımın daraltılarak yol açılması seni rahatsız etmesin insan önemsizdir bizde. Beledini ödemediğin şeyde hakkın yok. Kim bedelini öder; elbette parası fazla olan. Bedel ödemek sadece parayladır. Sinüzitsen bunu daha iyi anlarsın. Rüzgar, boyuna; boynuna eserken üzerindeki parkenin yakalarını yukarıya doğru kaldırsan da aradan bir yerden girer o rüzgar. Ne olursa olsun rüzgarı engelleyemezsin. 
Kaldırımların çukurlarına düşen ayakların, sen ne kadar dikkatli de olsan acıtır canını. biliyorum kaç defa dikkat etmişsindir o çukurlara ayakların düşüp burkulmasın içinmesin diye ama bir şekilde düşer... Araban yoksa kadırımlarda yürürsün. Bedelini ödemeyen kaldırımda yürür. Avrupada ve Amerika'da bizim kadar kaldırım kullanan halk yok. Avrupada ulaşım için en fazla kaldırımları kullanan vatandaş bizdedir. En kötü en dar kaldırımlar da bizde. Bedelini ödemezsen küçük kaldırımlarda yürürsün.
Arkadan esen rüzgar devam ediyor. Kar yağacak dedi meteoroloji. Kaldırımlar hep kalabalık. Kaldırımlar hep rüzgarlı...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pis Bir roman yazmak: Üçücü bölüm Ana karakterden sonraki ölü

Hep pis bir roman yazmak istedim. Ne kadardır düşünüyorum tam olarak bilmiyorum ama bayağı bir zaman geçti üzerinden. İğrenç bir şeyin romanını yazmak, içimdeki pisliği çıkarıp atmak için bir araç sanki. Hepimizin içinde bir pislik var. İğrençlik, kokuşmuşluk. Aldığım notlardan birinde; umum tuvaletin alafranga taşının kenarlarına sıçramış sidik ve dışkı artıklarının biriktiği yerin tam ortasına bırakılmış bok yığının bir psikopat tarafından, ağzından salyalar akarak onu yalamasını anlatan ve o boku yiyinci de süper kahraman olduğunu hayal ettiren bir gerilim ve macera romanı yazmaya dair metinler vardı. Fakat bu pis bir roman olmayacaktı vazgeçtim. Ya da bir hastahane müdürünün morgda ölülerin tırnaklarını kesip onlarla koleksiyon yaptığını... Aslında bu harika bir fikirdi. Şimdiye kadar hiç bir hikaye ve romanda böyle bir karaktere rastlamadım. Fakat bir hastane müdürünün bu kadar psikopat olmasının ve bunun bir roman olarak bestseller olması halinde yakalayacağım şöhretin ardından;...

ABD, Ortadoğu'yu kaosa mı sürüklüyor? Ya Türkiye!

Bir memeli türü olarak "insan" ve İblis abimiz

Bir memeli türü olarak "insan" isimlendirmesiyle tanımlanan canlının bu ismi kazanmasının en önemli nedeni birbirine yardım eden canlı olması nedeniyledir. Her ne kadar insanı unutkan olarak tanımlayan ve bununla geliştirdiği ideoloji (Kelam) 'ye geçerlilik kazandırmaya çalışan, klasik katoliklerin tersine insan ünsiyetten gelerek yardımlaşan, dayanışan anlamına gelir / gelmelidir. 'Gelmelidir' diyoruz çünkü insan en nihayetinde sosyal bir varlıktır yani cemaatler veya daha geniş topluluklar olarak yaşarlar. Eğer unutan anlamına geldiğini düşünerek hareket edersek, unutmanın fiili olarak bir karşılığı olmalıdır ki insanın birbirini unutan bir varlık olmadığı yani insanı unutan bir varlık tanımlayamayız. Unutmak isan için temel bir kavram olarak kullanılamaz, unutmakla tanımlanamaz. Bu kurgulanmış ideoloji (Kelam)'nin kullandığı bununla "hidayetçi" bir din anlatısı ve anlayışının oluşmasını sağlamak amaçlıdır. "hidayet" kelami (ideolojik) b...