Ana içeriğe atla

Pislik bir kadındı titizlik konusunda

Bulgur pilavına kattığı biber salçasının tuzu mu fazlaydı yoksa sonradan ektiği tuz mu fazlaydı? Ödemekte geciktiği kredi kartı borcunun yükü mü kafasını bulandırıyordu yahut hepsimi yazılıydı şıklarda.

Emekli bir memur olarak yetmeyen maaşın verdiği huzursuzluğun bütçesinde açtığı yükün ağırlığını mı taşıyamıyordu (?)

Makbule abla, Osmanlı Bankası'ndan emekli muhasebe uzmanı bir teyzemizdi. Torununun saçlarını okşarken 70'li yıllarda elleriyle saydığı paraların o sıcak duygusunu hissediyordu. Farkındaydı çok kötü yapıyordu parayı düşünmekle ama engel olamıyordu; vefat eden kocasının da saçlarını o duyguyla okşardı. Makbule abla hikayelerimizde hiç yer almayan bankadan emekli bir teyzemizdir.
Mutfaktan gelen ağır baharat kokusu, pilavın yanında pişen -topraktan güveç- sebzelisinin habercisiydi. Komşular gelecekti...
Ihlamuru soğuk suya koymuştu geceden. Şimdi artık kaynatmanın vaktidir diye düşünüyordu.
Makbule teyze koltuktan kalkarken ayağı takıldı yere düşücek gibi olurken halının üzerinde gördüğü bir kaç saç teline sinir oldu. Çok titiz bir teyzemizdi ve yerde serili halı rengi her zaman bej renklerdeydi...
Pislik bir kadındı bu titizlik konusunda...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pis Bir roman yazmak: Üçücü bölüm Ana karakterden sonraki ölü

Hep pis bir roman yazmak istedim. Ne kadardır düşünüyorum tam olarak bilmiyorum ama bayağı bir zaman geçti üzerinden. İğrenç bir şeyin romanını yazmak, içimdeki pisliği çıkarıp atmak için bir araç sanki. Hepimizin içinde bir pislik var. İğrençlik, kokuşmuşluk. Aldığım notlardan birinde; umum tuvaletin alafranga taşının kenarlarına sıçramış sidik ve dışkı artıklarının biriktiği yerin tam ortasına bırakılmış bok yığının bir psikopat tarafından, ağzından salyalar akarak onu yalamasını anlatan ve o boku yiyinci de süper kahraman olduğunu hayal ettiren bir gerilim ve macera romanı yazmaya dair metinler vardı. Fakat bu pis bir roman olmayacaktı vazgeçtim. Ya da bir hastahane müdürünün morgda ölülerin tırnaklarını kesip onlarla koleksiyon yaptığını... Aslında bu harika bir fikirdi. Şimdiye kadar hiç bir hikaye ve romanda böyle bir karaktere rastlamadım. Fakat bir hastane müdürünün bu kadar psikopat olmasının ve bunun bir roman olarak bestseller olması halinde yakalayacağım şöhretin ardından;...

ABD, Ortadoğu'yu kaosa mı sürüklüyor? Ya Türkiye!

Bir memeli türü olarak "insan" ve İblis abimiz

Bir memeli türü olarak "insan" isimlendirmesiyle tanımlanan canlının bu ismi kazanmasının en önemli nedeni birbirine yardım eden canlı olması nedeniyledir. Her ne kadar insanı unutkan olarak tanımlayan ve bununla geliştirdiği ideoloji (Kelam) 'ye geçerlilik kazandırmaya çalışan, klasik katoliklerin tersine insan ünsiyetten gelerek yardımlaşan, dayanışan anlamına gelir / gelmelidir. 'Gelmelidir' diyoruz çünkü insan en nihayetinde sosyal bir varlıktır yani cemaatler veya daha geniş topluluklar olarak yaşarlar. Eğer unutan anlamına geldiğini düşünerek hareket edersek, unutmanın fiili olarak bir karşılığı olmalıdır ki insanın birbirini unutan bir varlık olmadığı yani insanı unutan bir varlık tanımlayamayız. Unutmak isan için temel bir kavram olarak kullanılamaz, unutmakla tanımlanamaz. Bu kurgulanmış ideoloji (Kelam)'nin kullandığı bununla "hidayetçi" bir din anlatısı ve anlayışının oluşmasını sağlamak amaçlıdır. "hidayet" kelami (ideolojik) b...