Ana içeriğe atla

Fikrikadim artık yayında değil

Söylenecek sözü uzatmamalı... Evet belki gerektiğinde söz de uzamalı ama sanırım bu yazıda değil. 6 senedir yayında tuttuğum fikrikadim.com internet sitesini yayından aldım. Aslında uzun zamandır bunu düşünüyordum ama hep verdiğim emek, başka arkadaşların maddi manevi katkıları, yazıları, az sayılmayacak oranda okur, takipçi vs. bunu yapmam konusunda hep bana engel oldu. Ama artık yoruldum. Hem de bu siteyle uğraşarak yapmam gereken ya da yapma imkanım olabilecek işlerden beni alı koyduğunu düşünüyorum. 

Bu açıklamayı yapmamın bir önemi olmadığını site kapandığında da okurların bir müddet sonra siteyi sessizce takip etmeyi bırakacaklarını ve hatta  çoğunluğun sitenin kapandığının farkında dahi olmayacağını da tahmin ediyorum. Ama işte ne kadar da olsa kendime, bu siteye emeği olanlara şu kısa acıklamayı yazmam gerektiğini düşündüm. Belki bu da gereksiz...

Neyse... 

Artık sadece kendi yazılarıma, yazmaya çalıştığım ve bir türlü bitiremediğim romanıma ve belki başka imkanlar çıkarsa onlarla uğraşmayı düşünüyorum. Doğrusu tam olarak bir planım yok. Hayatta bir plan yapamadım hep bir zuhurattır yaşadığım. 

6 yıl sonra fikrikadim bitti. Nokta...



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pis Bir roman yazmak: Üçücü bölüm Ana karakterden sonraki ölü

Hep pis bir roman yazmak istedim. Ne kadardır düşünüyorum tam olarak bilmiyorum ama bayağı bir zaman geçti üzerinden. İğrenç bir şeyin romanını yazmak, içimdeki pisliği çıkarıp atmak için bir araç sanki. Hepimizin içinde bir pislik var. İğrençlik, kokuşmuşluk. Aldığım notlardan birinde; umum tuvaletin alafranga taşının kenarlarına sıçramış sidik ve dışkı artıklarının biriktiği yerin tam ortasına bırakılmış bok yığının bir psikopat tarafından, ağzından salyalar akarak onu yalamasını anlatan ve o boku yiyinci de süper kahraman olduğunu hayal ettiren bir gerilim ve macera romanı yazmaya dair metinler vardı. Fakat bu pis bir roman olmayacaktı vazgeçtim. Ya da bir hastahane müdürünün morgda ölülerin tırnaklarını kesip onlarla koleksiyon yaptığını... Aslında bu harika bir fikirdi. Şimdiye kadar hiç bir hikaye ve romanda böyle bir karaktere rastlamadım. Fakat bir hastane müdürünün bu kadar psikopat olmasının ve bunun bir roman olarak bestseller olması halinde yakalayacağım şöhretin ardından;...

ABD, Ortadoğu'yu kaosa mı sürüklüyor? Ya Türkiye!

Bir memeli türü olarak "insan" ve İblis abimiz

Bir memeli türü olarak "insan" isimlendirmesiyle tanımlanan canlının bu ismi kazanmasının en önemli nedeni birbirine yardım eden canlı olması nedeniyledir. Her ne kadar insanı unutkan olarak tanımlayan ve bununla geliştirdiği ideoloji (Kelam) 'ye geçerlilik kazandırmaya çalışan, klasik katoliklerin tersine insan ünsiyetten gelerek yardımlaşan, dayanışan anlamına gelir / gelmelidir. 'Gelmelidir' diyoruz çünkü insan en nihayetinde sosyal bir varlıktır yani cemaatler veya daha geniş topluluklar olarak yaşarlar. Eğer unutan anlamına geldiğini düşünerek hareket edersek, unutmanın fiili olarak bir karşılığı olmalıdır ki insanın birbirini unutan bir varlık olmadığı yani insanı unutan bir varlık tanımlayamayız. Unutmak isan için temel bir kavram olarak kullanılamaz, unutmakla tanımlanamaz. Bu kurgulanmış ideoloji (Kelam)'nin kullandığı bununla "hidayetçi" bir din anlatısı ve anlayışının oluşmasını sağlamak amaçlıdır. "hidayet" kelami (ideolojik) b...