Yaşamın her zaman bir yerlerde devam edeceğini bilmek güzel. Öyle ya da böyle bir şekilde hayatın parçası olan bizler belli bir yaşam çizgisine sahibiz. Buna zaman deniyor. Zaman denen şey ise "hareket, değişim, dönüşüm" denen şeyin gözlemlenme imkanına verilen kavram. Peygamber de bir sözünde "Zaman Allah'tır ona küfretmeyin" der" Yani Muhammed Peygamber, değişim ve dönüşümün kendisi olan bir yatacıya inanıyor ki şu ayette "O her an bir oluş içindedir" ayeti onun görüşünü teyid eden bir özellik gösteriyor. Heee tabi, Kur'an'ın bir kısmını başka zamanda başka insanlar mı yazdı tabi bunu da bilmiyorum. Çok ta önemli değil. Sonuçta yazma denen fiil insana mahsus bir şey olduğu için ve Kur'an'ı da insanlar yazdığı için farklı zamanlarda bir araya getirmiş olabilirler. Tanrı okuma yazma bilmiyor zaten..
Önemli olan insanın, Tanrıya karşı ahlaki bir sorumluluktan ziyade insana karşı bir ahlaki ve vicdani sorumuluk içinde olmasıdır. Bu sorumluluk hem biyolojik bir ortaklıktan kaynaklı hem de fiziksel nedenlerle gelişen ortak kültürden. Ama bütün bu kavramların tepe tepe sömürüldüğü bir çağda yaşayınca herhangi bir şeyin değerinin kalmadığı bir ortamda yaşıyoruz vs vs vs...
Yorumlar
Yorum Gönder