İslam sufi ve düşünürü rahmetli İbn Arabi abimizin Tedbiratı İlahiye adlı eseri, Aristonun; siyaset, devlet mevzusunu ele aldığı Politika olarak isimlendiren; devleti tartışma mevzu yaptığı kitaptan mülhem, insanı merkeze ele alarak neşrettiği kitabıdır. Yani Aristo denen zat, insanın kendi amacına, iyisine, mutluluğa ancak toplum ve devlet düzeni içinde erişebilir teorisini geliştirirken, rahmetli İbn Arabi, dünyevi mutluluğun insanın kemalata uluşmasında arar. Bu bize her iki medeniyetin varlığı, insanı nasıl ele aldığını gösteren bir özellik arz eder. Şöyle ki; Batı toplum ve varlığını, mutluluğunu kollektif bir oluşumla bireyselleştirirken bizde bireyin mutluluğu kendini gerçekleştirme, insani kemalata uluşmakta çoğullaştırır. Yani Batı için çoğunluğun yansıması olan birey varken bizde insanın meydana getirdiği topluluk vardır. Batının bütün kalabalıkları hepsi birbirine benzeyen bireylerken ki; yaşam, siyaset, ideoloji, hayattan beklenti, üretin, tüketim alışkanlıları gibi hep aynı iken biz de birbirinden farklı taleplerle yaşayan , farklı tecrübeler edinmiş insan aranır. Bugün dahi bütün batı sistemi insan gelişimini devletin sağladığı refahla, yasal ve hukuki düzenlemelerle sağlanken bu sistemin gerilemesi veya çözülmesi durumunda karşılaşacağı sorunları çözemeyeceği korkusu içindedir. Devlet güçlüyse toplum düzeni korunmaktadır. Demokrasi, özgürlük, birey hak ve hukuku devletin organizasyonu ile korunur. Eğer devlet varoluş sorunu yaşarsa bütün bunları askıya alma hakkına sahiptir. Bu nedenle devlet, çoğulculuğu savunurken aslında devletin bekasını esas alır. Yani çoğulculuk bir araçtır. Bu da fonksiyonel demokrasi dediğimiz şeyle bizi karşı karşıya getirir.
Bizde ise insan, devlete rağmen vardır. Devleti var eden elitlerce tanımlanan "insan tanımına" rağmen bir insan var. İnsan kanunlarla, yasalarla, felsefecilerce, siyasetçilerce tanımlanan bir insan değil, varlık içerisinde kendi anlam dünyasını kurması gereken bir canlıdır. Şimdi artık devletler çözülüp onların yerine büyük dev global şirketler kurulurken bizim yapmamız gereken nedir?
Türkü söyleyip çay mı içsek yoksa çay içip türkümü söylesek...
Yorumlar
Yorum Gönder