Adam, ileride duracak olan arabanın sağa yanaşmak için verdiği sinyali gördüğünde arkasından koşarak gelen gencin yorgun nefesini işitti... balkondan atılan oyuncak ayının kafasına düşeceğini ise elbette bilemezdi.
Genç; "Abii!" dediğinde olan olmuş, balkondaki çocuğun attığı ayı kafasına konmuştu. İlk önce hafif bir sendeledi şaşkınlıktan. Tamam, canı fazla acımamıştı ama insanın yolda yürürken başına düşecek en kötü şey; kuş pisliğidir ona da "Başına devlet kuşu konacak." denir. Ayı düşünce peki?
-Ayı düştü derler...
-Haklısın...
Yavuz, otobüs durağında sabah saatlerinde karşılaştığı bu muzip olayı, yıllardır muhalif olduğu iktidarın, toplumun başına bir ayı gibi düştüğüne benzetmeye çalışıyordu. Yanındaki arkadaşı ise mağaza müdürünün verdiği siparişleri paketlemeye...
yirmi altı yaşında bir gencin bu kadar politik olmasını, kırk yedi yaşında ve halen mağazada tezgahtarlık yapan Nusret anlayamıyordu.
-Nusret abi, senin burada gençliğinden beri tezgahtar olarak çalışmanın nedeni; devlet, siyaset, iktidar... Sigortan yatmaz, maaşını zamanında alamazsın, bir evin araban olmaz.. Kimse bunu gelip sormaz...
- Öyle deme Yavuz, biz okumadık vakti zamanında...
-Nusret abi, her insan okumak zorunda mı(?) asgari seviyede insanca yaşamak için. Abi bak, insanca yaşamak için sadece belli başlı standartlarda yaşamak için illahim Üniversite mi bitirmeliyiz. Yani senin hayattan çok mu beklentin var. Elbette hayır... Zamanı geldiğinde bir emekli maaşı, bir ev hadi en fazla bir araban olsun istiyorsun. Yahu bunu elde etmek için üniversitelere mi gitmek lazım...
-Haklısın ama bu ülkede böyle Yavuz. Ya kabul edeceksin ya da...
Bitti..
Genç; "Abii!" dediğinde olan olmuş, balkondaki çocuğun attığı ayı kafasına konmuştu. İlk önce hafif bir sendeledi şaşkınlıktan. Tamam, canı fazla acımamıştı ama insanın yolda yürürken başına düşecek en kötü şey; kuş pisliğidir ona da "Başına devlet kuşu konacak." denir. Ayı düşünce peki?
-Ayı düştü derler...
-Haklısın...
Yavuz, otobüs durağında sabah saatlerinde karşılaştığı bu muzip olayı, yıllardır muhalif olduğu iktidarın, toplumun başına bir ayı gibi düştüğüne benzetmeye çalışıyordu. Yanındaki arkadaşı ise mağaza müdürünün verdiği siparişleri paketlemeye...
yirmi altı yaşında bir gencin bu kadar politik olmasını, kırk yedi yaşında ve halen mağazada tezgahtarlık yapan Nusret anlayamıyordu.
-Nusret abi, senin burada gençliğinden beri tezgahtar olarak çalışmanın nedeni; devlet, siyaset, iktidar... Sigortan yatmaz, maaşını zamanında alamazsın, bir evin araban olmaz.. Kimse bunu gelip sormaz...
- Öyle deme Yavuz, biz okumadık vakti zamanında...
-Nusret abi, her insan okumak zorunda mı(?) asgari seviyede insanca yaşamak için. Abi bak, insanca yaşamak için sadece belli başlı standartlarda yaşamak için illahim Üniversite mi bitirmeliyiz. Yani senin hayattan çok mu beklentin var. Elbette hayır... Zamanı geldiğinde bir emekli maaşı, bir ev hadi en fazla bir araban olsun istiyorsun. Yahu bunu elde etmek için üniversitelere mi gitmek lazım...
-Haklısın ama bu ülkede böyle Yavuz. Ya kabul edeceksin ya da...
Bitti..
Yorumlar
Yorum Gönder