Yılbaşı muhasebem.... Efendim, bizim çocukluğumuzda yılbaşını kutlamak bir teşvik idi. Mektepler erkenden dersi bitirir, devlet daireleri yarım gün mesai yapar, alıs verişler yapılır, meyveydi, çerezdi, gazozdu, özel yemekler hazırlamaktı eş dost akraba bir araya gelir tombala oynanır, televizyonda türkü şarkı çalar dansöz saati beklenirdi. Biraz keyfli aileler rakı şarap eşliğinde demlenir geceyi kefyle geçirirlerdi. Milli piyango alamayana iyi gözle bakılmaz ezik görülürdü. Genç olduk o vaktilerde de kutlanırdı. Sadece rahmetli Erbakan abi, "Mekkenin fethi" diye bir gece uydurmuş aman ha selametçi gençler yılbaşı kutlamasın; basalım hamaseti gidip Mekkeyi tekrardan kurtaralım gecesi düzenlemeye başlamıştı. Neyse işte... Zaman geldi geçti, güneş batı doğdu. Ay tutuldu, kuyruklu yıldız kaydı yağmur kaç defa yağdı bilinmez, kar yağdı, kış üzerimize geldi, bahar oldu, yaz geldi, o oldu, bu oldu derken devir değişti şimdilerde yılbaşı kutlanmasın diye her şey renksizleştirildi
hayati esen tarafından yayınlanan yazılar